Üye Girişi
0

Küçük Adımlarla Başlamak ve Kendimize Şefkatli Yaklaşmak

YKS, LGS 02.05.2025
Küçük Adımlarla Başlamak ve Kendimize Şefkatli Yaklaşmak
Küçük Adımlarla Başlamak ve Kendimize Şefkatli Yaklaşmak

Hepimiz zaman zaman yapılması gereken işleri erteliyoruz. Bu bazen bir ödev, bazen spora başlamak, bazen de sadece bir e-posta yazmak olabilir. Peki bu davranışın altında gerçekten sadece "tembellik" mi yatıyor?

Çoğu zaman erteleme, yanlış bir şekilde ilgisizlik ya da sorumsuzlukla eşleştirilir. Ancak araştırmalar ve psikolojik yaklaşımlar, bu davranışın çok daha derin nedenleri olduğunu gösteriyor. Erteleme; kişinin kendisinden yüksek beklentiler içinde olması, düşük öz yeterlilik algısı, kaygı düzeyinin artması ve başarısızlık korkusu gibi içsel etkenlerle bağlantılıdır.

Neden Erteliyoruz?

Bir işe başlamak, sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel bir hazırlık da gerektirir. Kişi, kendi yeterliliğine güvenmediğinde veya başarısız olmaktan korktuğunda, bu durum kaygıya neden olur. Bu kaygı ile yüzleşmek yerine, daha keyif verici ve anlık rahatlama sağlayan şeylere yönelmek tercih edilir. Bu da ertelemenin ilk adımıdır.

Ancak burada bir kısır döngü başlar: Erteleme suçluluk yaratır, zaman azaldıkça kaygı artar, kaygı arttıkça kişi kendini daha yetersiz hisseder ve bu döngü kırılmadığı sürece aynı şekilde devam eder. Erteleme, böylece geçici bir rahatlama sağlarken, uzun vadede kişisel gelişimin önüne geçen bir engel haline gelir.

Erteleme Bir Baş Etme Mekanizmasıdır

Aslında erteleme, kişiyi duygusal olarak zorlayan durumlardan kaçmak için kullandığı bir baş etme yöntemidir. Başarısızlık halinde çevreden gelecek olumsuz tepkilerden ya da kişinin kendine karşı oluşacak eleştirilerinden korunma çabasıdır. Bu korunma, kısa vadede işe yarasa da uzun vadede kişinin kendine olan güvenini zedeler ve tekrar eden bir davranış haline gelir.

Bu davranış kalıcı hale geldiğinde, sadece akademik ya da iş yaşamında değil, günlük yaşamın pek çok alanında (karar verme, ilişki yönetimi, alışkanlık geliştirme vb.) olumsuz etkiler yaratabilir.

Peki, Bu Döngü Nasıl Kırılır?

İyi haber şu ki; bu döngüyü fark ettiğiniz anda değiştirmeye başlayabilirsiniz. İşte birkaç etkili yöntem:

1. Küçük Hedeflerle Başlayın

Değişim büyük adımlarla değil, küçük ama kararlı adımlarla başlar. Koyduğunuz hedefler ne kadar küçük olursa, gözünüzde o kadar az büyür. Bu da başlamak için gereken motivasyonu artırır.

Örneğin, kitap okumaya başlamak istiyorsanız, kendinize günde sadece 1 sayfa hedef koyabilirsiniz. 1 sayfa okursanız hedefinizi tamamlamış olursunuz. Daha fazlasını okuyorsanız bu ekstra olur, ama hedefi aşamadığınızda bile başarısızlık hissi oluşmaz.

2. İşi Parçalara Ayırın

Bir işi bütün olarak görmek, gözümüzde büyümesine neden olur. Oysa yapılacakları küçük parçalara ayırmak, zihinsel yükü azaltır. "Yapılacaklar listesi" oluştururken tek bir büyük hedef yerine küçük görevler belirlemek daha sürdürülebilir bir plan oluşturur.

3. Kendinizi Kutlayın

Bir hedefi gerçekleştirdiğinizde bunu fark etmek ve kutlamak çok değerlidir. “Üç gündür bu rutini sürdürüyorum, bu benim için önemli” demek bile, devam etme motivasyonunuzu artıracaktır. Kendinizi küçük adımlarınız için bile takdir edin.

4. Duygularınıza Odaklanın

Gerçekleştirdiğiniz hedefin sizde uyandırdığı olumlu duygulara odaklanmak, aynı davranışı tekrar etme isteğinizi artırır. Bu olumlu hislerin farkında olmak, daha çok aynı hissi yaşamak istemenizi sağlar.

5. Kendinize Şefkatli Davranın

Her gün her şeyi yapamayabilirsiniz. Hayat akışında hastalıklar, beklenmeyen gelişmeler olabilir. Böyle anlarda “Bugün hedefimi gerçekleştiremedim, ama elimden geleni yapıyorum” demeyi unutmayın. Kendi iç sesinizin destekleyici olması, sürdürülebilir alışkanlıklar geliştirmenin temelidir.

Unutmayın, yeni davranışlar oluşturmak zaman alır. Bugün attığınız küçük bir adım, yarınki büyük değişimin temelini oluşturabilir.

Erteleme Davranışını Fark Etmekle Başlayın

Ders çalışmaya karar verdiğinizde odanızı toplamaya başlıyorsanız, spora başlamayı pazartesiye erteliyorsanız; bu davranışların erteleme olabileceğini kendinize hatırlatın. Ve şu cümleyi tekrar edin:

“Şu an başlamak için en doğru zaman. Ve küçük bir adım atmak, yeterli.”


Sonuç olarak, erteleme bir tembellik değil; çoğu zaman kaygı, korku ve öz güven eksikliğinden kaynaklanan bir kaçınma davranışıdır. Ancak bu davranışın farkına vardığınız anda değiştirme gücüne de sahipsiniz. Küçük adımlar atarak, kendinize şefkatle yaklaşarak ve süreci yargılamadan izleyerek bu döngüyü kırabilirsiniz.