Sekizi Anlamak: Hayata Nereden Baktığın Her Şeyi Değiştirir

Bazı şeyleri anlamak zordur. Örneğin bir “sekiz” rakamı… Düz baktığında yalnızca bir sayı gibi görünür; ama onu yan çevirirsen, bir anda sonsuzluk işareti oluverir. Hayat da tam olarak böyle değil mi? Olaylar, insanlar, acılar, başarılar… Tüm bunlara nereden baktığın, onları nasıl yaşadığını belirler.

Her Damla Bir Tepkidir

Hayat boyunca herkesin karşılaştığı problemler vardır. Kimimiz sevdiklerimizi kaybederiz, kimimiz parasal sıkıntılarla boğuşur, kimimiz sağlığımızla sınanırız. Zamanla sabır taşar, bardağı taşıran o son damla gelir. Ama o damla herkeste aynı değildir.

Kimimizin o damlasında umutsuzluk, pes ediş, öfke vardır. Kimimizin damlasında ise umut, hırs, inanç… Aynı olay karşısında gösterilen tepkiler tamamen bakış açımıza bağlıdır. Bu yüzden bir durumu yaşamak kadar, o duruma verdiğimiz yanıt da hayatımızın yönünü belirler.

Bakış Açısını Ne Belirler?

Bir kitabın sadece tek bir cümlesi, belki de yalnızca bir kelimesi insanın bakışını değiştirebilir. Bazen rastgele karşımıza çıkan bir resim, bazen dinlediğimiz bir müzik... Bunlar bir anda bizi bulunduğumuz duygudan başka bir duyguya taşıyabilir. “Sanat” bu yüzden ruhun gıdasıdır. Ruhumuza temas eden her şey, düşünce dünyamızda yeni kapılar açabilir.

Ama tüm bunlardan daha etkilisi nedir biliyor musunuz? Çevremiz.

Sürekli karamsar, hayattan umudunu kesmiş, gülmeyi unutmuş insanlarla bir aradaysanız; zamanla siz de aynaya baktığınızda onların suretini görmeye başlarsınız. Üzüm üzüme baka baka kararır derler ya, tam da öyle. Bu yüzden hayatınıza aldığınız insanların bakış açılarını da sorgulamalısınız. Sekizi anlamaya çalışırken, yanınızdaki insanlar hala sekizi sıradan bir rakam sanıyorsa, yanlış yoldasınız demektir.

Her Şey Aynı Kalırken Dünyanın Güzelleşmesi

Judi James’in çok sevdiğim bir sözü var:
“Mutlu olduğunuz zamanlarda bütün dünyanın çok daha güzel göründüğünü hissettiniz mi? Oysa sizin bakış açınız dışında gerçekte hiçbir şey değişmemiştir.”

Bu cümle, “sekizi anlamanın” özüdür aslında. Hayatta hiçbir şey değişmese bile, düşünce biçimimiz değiştiğinde her şey farklı görünmeye başlar. Kaybettiğiniz bir fırsat, belki de daha iyi bir yolun habercisidir. Bugün başaramadığınız bir şey, aslında yarın daha güçlü denemeniz için bir hazırlıktır.

Hayata Bir de Buradan Bakın: Vincenzo'nun Hikâyesi

Ünlü Arjantinli golfçü Robert Vincenzo, bir turnuva kazanır. Ödülünü alıp kulüpten ayrılırken, otoparkta bir kadın ona yaklaşır. Kadın, hasta bir bebeği olduğunu, hastane masraflarını karşılayamadığını söyler. Vincenzo çok etkilenir. Çek defterini çıkarır, bir miktar para yazar ve “Umarım bebeğin iyi günleri için harcarsın” diyerek verir.

Ertesi hafta biri yanına gelir ve “Geçen hafta otoparkta konuştuğun kadın bir dolandırıcıymış” der. Vincenzo şaşkınlıkla sorar:
“Yani ölmek üzere olan bir bebek yok muymuş?”
“Hayır” der adam.
Vincenzo gülümseyerek yanıt verir:
“İşte bu, bu hafta duyduğum en güzel haber.”

Bakış açısının gücünü daha iyi anlatan bir hikâye var mı sizce?

Son Söz: Sekizi Anlayabilmek

Hayat, çoğu zaman düz bir sekiz gibi görünür. Sıradan, geçici ve hatta bazen sıkıcı. Ama onu yan çevirdiğinizde… Sonsuz olasılıklar çıkar karşınıza. Hayatın anlamı biraz da bu bakışı kazanmakta gizlidir.

Zordur sekizi anlamak, herkes başaramaz. Ama başaranlar, hayata karşı en güçlü duruşu sergileyenlerdir. Çünkü onlar olaylara değil, olaylara verdikleri anlamlara yön verirler.

Bugün sen de bir “sekiz”e başka bir gözle bak. Belki de her şey düşündüğünden daha güzel.